10 Ocak 2009 Cumartesi

BİZİM SEMTİN TAKIMI 1-9-1 OYNAR


"Bizim Semtin" takımı, övünmek gibi olmasın 1-9-1 oynar. Mecburdur da oynamaya, yılların ezikliğini yüreğinde taşır. 1920'lerde kurulması ne fayda, şimdilerde kurulduğu tarihteki saha ve idare heyeti binasının ranta kurban edilmesi, önemli değildir, çünkü "Bizim Semtin" takımı zaten 1-0 yenik başlamıştır hayata.

Çocuklarıma göstermek için sararmış bir tarihini bile bulamam Bizim Semtin onbirinin, sahafları arasam, adam adama markaja girer, oyundan düşerim... Ne boynu bükük kupaları kalmıştır, ne resimleri ne de sağ kanattan yapılan ortaya müthiş bir vole patlatan sembol ismi... Semtin futbolcuları anılarını taşıyarak birer birer göçerken edebiyete, semtin okul bahçesinde karnımızı doyurduğumuz dut ağacının da apartman yapılmak için kesildiğini çok sonraları haber aldık. Semtin bakkalı zaten markete mağlup, semtimizin kanarya kahvesindeki anılar bir bir gasp edilmiş kafes içinde, sokaktaki çoşkumuz süprülmüş yağmur sularında... Anlıyacağınız Bizim Semtin takımı yine mağlup.

Bizim Semtin amatör takımı kaybettiği ruhunu aramaya bile çıkamadı, çünkü dedik ya 1-9-1 oynamaya mahkum edildi, öksüzlüğü ile. Hakem hep aleyhine çaldı düdüğü, varsın çalsın, federasyon zaten farkında değildir bu hayatın... Onlar 3 1/2 hikayenin peşinde gazetecilerle bomba patlata dursunlar... Bizim Semtin takımı önce amatöre ordan da kapanmaya kadar yuvarlanmış, kime ne....

Toprak sahalardan, kandırılmış bir alana kaymış futbol.... Orta sahasız. Zemin yeşil ama o doğal kokusu yok. Bırakın çimin kokusunu, toprağın nefes alıp verirken genzimize yapışan tadı da kalmamış..... Bir müteahhidin kireç kokan göbeğine meze olan Bzim Semtin sahası, hayata tutunabilmek için son maçında üç puan telaşında.... Bizim Semtin, rakipleri, Tophane Tayfunlar, Ülküsporlar, Vefalar, Anadolu Hisarları, Altınordular, Çankayalar, PTTler ve niceleri unutulmuşluğun gölgesinde bedenlerini sakınıyorlar usul usul ve ürpererek... Bir son ki, aynı Bizim Semtin takımı gibi...

Futbolda tozun, toprağın, tekmenin tadına bakanların bir laf vardır: "Amatörlerin Çilesi" diye.... O çile öyle tatlı bir çileydi ki, çilek tadında. Yağmur, çamur kavga gürültü denmez, her daim sevgi kokardı. Bizim Semtin takımının başında, o zaman limon kokulu başkanları olurdu. Şimdi kaçan paralı başkanların aksine, her yenilgide, yanında durduğu oyuncusunun, çamurlu formalarına el atarak sırtını sıvazlayan, parasız ancak limon kokulu başkanlar. Dedik ya 1-0 mağlup başladık ve öyle sürecek gibi bu maç, takımı mecburen 1-9-1 oynatmaya niyetlendik, kendi hayatımızda. 40'lı yaşların ortasında Martı Kubi'si, Tatar Ümiti, Şahap Cenabı, Çük Mesutu, Gözlüklü Samisi, Traktör Ahmeti, Tavşan Onuru ile ...... Bizim semt çözüldü, en babasından, başkaları çözülmesin hayatta.....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder