25 Şubat 2009 Çarşamba

FUTBOLUN UNSURLARI 2 - SOL AÇIK

Futbolun en "komünist" adamı. Sol tarafta oynayıp, rüzgarın oğlu tanımlamasına uyan ve tahta bacağına yediği tekmelerden sonra sürüyen ama, karşındaki sağ beki paçavraya çeviren "Sol Açık." Bir çok fanzine de isim babası olma şerefini taşır
(mesela: http://forzalivorno.org/solacik/?page_id=13 ).

Futbolun bu en aykırı adamı, değim yerindeyse bulunmaz hint kumaşıdır. İyi bir "Sol Açığın" karşısında iki büklüm olan bek Ahmet'in bel ağrısı nedeni ile çıkarken, yerine giren, bek Kamil'in maç sonrası arkadaşlarına "Ahmet haklıymış." serzenişleri hiç de duyulmadık sözler değildir.

Günümüzde iyi bir "Sol Açık" bulmak için milyon dolarları sokağa atan kulüpler, bu mevkide zaman zaman ters ayaklı bir sağ açığı oynatma yoluna gitselerde, hiçbir zaman iyi bir sol açığın yerini dolduramazlar. Bir "Sol Açık" oyuncusu sırf karşısındaki oyuncuyu deli etme pahasına, zaman zaman kendi takımını yaksa da, tribünden izlenirken bu oyuncuların futbola kattığı zevk unutulmamalıdır.

Her sol ayaklı oyuncu, sol açıkta oynayamaz. Bir açık oyuncusu hızlı, dinamik ve aynı zamanda da kaya gibi sert bir ciğere sahip olamsı gerekirken, "Sol Açık" oyuncusu bunların yanına bir de "ters" olmayı ekler..... Futbolun bu en fiyakalı adamı, kostumünü bu ters tarzı ile tamamlar.

Dünyaya ve Türkiye'ye baktığım da aklıma gelen en iyi sol açıklar; Manchester United'lı Ryan Gigs, Real Madrid'li Robben, İskoç Danienl Duff, İngiliz George Best, Portekiz Figo, Türkiye'den Rıdvan, bir de bizim mahallenin "Tavşan Raci Abi"'si. Gördüğüm en tip sol açıklar. Haklı olarak herkes "Tavşan Raci Abi" kim ola diye soracak. Bizim mahalledeki, apartman görevlilerini, mahalle esnafını, mahallenin sakinlerini peşinden koşturan, ayağına çabuk eline hızlı sol açığımız. Mahallemizde daldığı her erik, armut, dut ve bilimum C vitamini deposu ağaçtan taş yemeden sıyrılan ve aynı anda da karnını doyuran, su savaşlarında semt sakinlerini ıslatıp 3 hafta evlerden dışarıya çıkamamamızı sağlayan, misket partilerinde "KAPIŞ" diye bağırarak ütüldüğü misketleri yasadışı yollardan geri alan, at yarışlarına meraklı, pokere sarmalı ama mahalle maçlarında attığımız her uzun topta karşısındaki beki sekerek geçmesinden dolayı lakabı "TAVŞAN" olan bizim Raci Abi, babasının yoğun ve "şiddetli" isteği üzerine herhangi bir futbol takımında federe olarak oynayıp literatörlere geçemedi. Ancak bir kısa bir not düşersek, onun ne derece iyi bir sol ayaklı olduğunu daha da iyi anlarız. "Tavşan Raci"nin sol ayağı o kadar iyiydi ki, 1980 12 Eylül'ünden sonra elini ayağını sokaktan uzunca bir süre çekmek zorunda kaldı. Raci Abi, her yerini bulamayan sol ayaklı oyuncu gibi şimdilerde bira göbeği ile iyi bir televizyon maç seyircisi statüsüne yükseldi. Torunları ile ona uzun bir hayat diliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder